Ana Sayfa / Haber / PAÜ’DE KİNEZYO İLE TEDAVİ

PAÜ’DE KİNEZYO İLE TEDAVİ

PAÜ’DE KİNEZYO İLE TEDAVİ

Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nilgün Atalay, Pekin ve Londra Olimpiyat Oyunları'nda sporcuların büyük çoğunluğunun özellikle kollarına ve bacaklarına takmaları ile bilinirliği artan kinezyo bantlarını fizik tedavide uyguladıklarını belirterek, bandın hastaların kan dolaşımını artırdığını, ağrılarını hafiflettiğini ve eklem hareketlerini kolaylaştırdığını söyledi.

Atalay, yaptığı açıklamada, ilk olarak Japonya'da 1980 yılında geliştirilen kinezyo bandın, bel-boyun ve sırt ağrıları gibi çok sık rastlanan sağlık sorunlarının yanında ortopedik ve nörolojik problemler için de kullanılan bir tedavi seçeneği olduğunu belirtti. 

Bu konuda bir bilimsel çalışma yaptığını anlatan Atalay, farklı renkleri bulunan bandın deri ile bütünleşerek deri altındaki yapıları desteklediğini, gözenekli yapısı nedeniyle cildin havalanmasını sağladığını ifade etti.

Atalay, bandın yapışkan, elastik özelliğe sahip olmasının ve derinin özelliklerini taşıması nedeniyle bir kimyasal madde içermediğini, alerji riskinin ise çok az olduğunu kaydetti.

Bandı, en sık boyun, sırt, bel, omuz, dirsek, el, ayak bileği gibi eklemlerde ağrıya neden olan mekanik problemlerde, omurga deformlarında, yumuşak doku kas ağrılarında, lokal ve bölgesel kas spazmlarında uyguladıklarını dile getiren Atalay, sporcuların sakatlanmayı önleyici ve sakatlanma oluştuktan sonra da tedavisinde kullanıldığını kaydetti.

- "Bantlama, vücudun doğal iyileşme mekanizmasını kolaylaştırıyor"

Atalay, kinezyolojik bantlama yönteminin, kullanıldığı bölgedeki kan dolaşımını artırdığını, eklem hareketlerini kolaylaştırdığını belirterek, "Bu özelliklerinin yanında kasların fonksiyonunu artırıyor, ödem oluşmasını azaltıyor. Ödem azalınca da kas performansı artıyor, fonksiyonunu geliştiriyor. Hastaya uygulanan bantlama, vücudun doğal iyileşme mekanizmasını kolaylaştırıyor, ağrısını hafifletiyor" dedi.

Bandın elastik ve yapışkan özelliğiyle yaklaşık 5 gün kendini muhafaza ettiğini kaydeden Atalay, şunları söyledi:

"Uyguladığımız hastalarımızda 3-4 günde bir değiştiriyoruz. Genellikle 4 seanslık uygulama, başarı için yeterli oluyor. Bazı hastalarda bunun süresi daha kısa veya daha uzun olabiliyor. Uygulama sonrasında hastanın ilk 20 dakikalık sürede yoğun aktiviteden kaçınmasını öneriyoruz. Hasta, bandın yapıştırılmasından 10 dakika sonra vücudunda bant olduğunu hissetmiyor. Banyo ya da yüzme sonrasında, hastanın o bölgeyi kurulamasını öneriyoruz." 

Atalay, kasların anatomik yeri ve şekline göre uygulama yapıldığı için bilinçsiz şekilde uygulanmasının, hastalara faydası olmayacağını sözlerine ekledi.