Ana Sayfa / Haber / 3 HAFTADAN UZUN SÜREN HER ÖKSÜRÜKTE TÜBERKÜLOZDAN KUŞKULANIN

3 HAFTADAN UZUN SÜREN HER ÖKSÜRÜKTE TÜBERKÜLOZDAN KUŞKULANIN

3 HAFTADAN UZUN SÜREN HER ÖKSÜRÜKTE TÜBERKÜLOZDAN KUŞKULANIN

Türkiye'de toplam 16000 tüberküloz hastası mevcuttur.. Toplam olgu hızı yüz bin nüfusta 25,8'dir. Hastaların 11.476'sı (%62,2) erkek, 6.976'sı (%37,8) kadındır. Erkek/Kadın oranı 1,6'dır. Olgu hızının yaş gruplarına dağılımı incelendiğinde, 15-24 yaş grubundan başlayarak yüksek bir düzey izlemekte ve 55-64 ile 65 ve üzeri yaşlarda en yüksek düzeye ulaştığı görülmektedir. Hastaların %65,6'sı akciğer tutulumu, %30, akciğer dışı organ tutulumu, %3,8'i hem akciğer hem de akciğer dışı tutulum göstermiştir.

 

 
Bulaşma yollarının bilinmesi ve gerekli önlemlerin alınması toplum sağlığı açısından çok önemlidir. Tüberküloz hastalığı hava aracılığı ile hastalardan sağlam kişiye bulaşır. Kullanılan eşyaların ayrılmasının gereği olmadığı gibi kapalı bir ortamdaki havanın solunması ile hastalığın bulaştığı bilinmelidir. En bulaştırıcı olan hastalar tedavi görmemiş, çevrelerine tüberküloz mikrobu yayan akciğer ve gırtlak tüberkülozlulardır. Nefes vermekle, özellikle de öksürmek, hapşırmak, konuşmak ile mikroplar çevre havaya saçılır. Sağlıklı kişiler bu mikropları nefesleriyle alırlar. Hasta ile yakın ve uzun süreli teması olan kişilere bulaşma riski fazladır. Bunlar; aile bireyleri, aynı evi paylaştığı arkadaşları, işyeri arkadaşları olabilir. Bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile belirli süre birlikte yaşamak gereklidir. Alınan basiller kişiyi hastalandırmaksızın vücutta saklı kalır ve vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşturur. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk iki yıldır. İlk iki yılda %5, sonrasında %5 olmak üzere, yaşam boyu hastalık gelişme riski %10'dur. Tedavi başlandıktan sonra bulaşma hızla sona erer. 
Tüberküloz enfeksiyonu riskini artıran durumlar şunlardır: Yüksek tüberkülozun sık görüldüğü bir yerde yaşamak, mikrobuyla karşılaşma olasılığının yüksek olması, karşılaşma süresinin uzun olması, kişilerin duyarlılığını artıran özel durumları ve TB hastası ile yakın temas öyküsünün olmasıdır. Tüberküloz enfeksiyonu riskini artıran durumlar şunlardır: Mikropla karşılaşmanın yeni olması, vücut ağırlığının ideal vücut ağırlığından düşük olması, mikropla karşılaşan kişinin 0-5 yaşta ya da çok ileri yaşta olması, sigara kullanımı, uyuşturucu kullanımı, uzun süre kortizon kullanımı, bağışıklığı baskılayan tedaviler,  yetersiz tedavi almış kişide verem sekel lezyonunun varlığı, bağışıklık sistemini baskılayan herhangi bir durumun (şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, kanser gibi) varlığıdır.
Tüberküloz hastalığı genellikle sessiz bir başlangıç gösterir. Yakınmaları ve hastalığın ciddiyeti, çok hafifle hayatı tehdit eden tablo arasında değişebilir. Solunum Sistemi Bulguları; öksürük, balgam çıkarma, balgamda kan görülmesi, göğüs ağrısı, sırt-yan ağrısı, nefes darlığı ve ses kısıklığıdır. Sistemik Bulgular; ateş, gece terlemesi, halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama ve hastalığın olduğu organa özgün bulgulardır. 3 HAFTADAN UZUN SÜREN HER ÖKSÜRÜKTE TÜBERKÜLOZDAN KUŞKULANILMALIDIR.
Kuşkulanılan hastalarda, akciğer filmi ve basit bir balgam tetkiki ile tanı koymak olasıdır. Tedavisi olan, düzenli tedavi ile tamamen iyileşme şansı bulunan, düzenli tedavi edilmezse müzminleşip çevresindeki insanlara, özellikle en yakınlarına hastalık bulaştırma riski taşıyan bu hastalık hakkında bilgi sahibi olmak ve gerekli önlemleri almak toplum sağlığı açısından çok önemlidir.

Türkiye'de toplam 16000 tüberküloz hastası mevcuttur.. Toplam olgu hızı yüz bin nüfusta 25,8'dir. Hastaların 11.476'sı (%62,2) erkek, 6.976'sı (%37,8) kadındır. Erkek/Kadın oranı 1,6'dır. Olgu hızının yaş gruplarına dağılımı incelendiğinde, 15-24 yaş grubundan başlayarak yüksek bir düzey izlemekte ve 55-64 ile 65 ve üzeri yaşlarda en yüksek düzeye ulaştığı görülmektedir. Hastaların %65,6'sı akciğer tutulumu, %30, akciğer dışı organ tutulumu, %3,8'i hem akciğer hem de akciğer dışı tutulum göstermiştir.

 

Bulaşma yollarının bilinmesi ve gerekli önlemlerin alınması toplum sağlığı açısından çok önemlidir. Tüberküloz hastalığı hava aracılığı ile hastalardan sağlam kişiye bulaşır. Kullanılan eşyaların ayrılmasının gereği olmadığı gibi kapalı bir ortamdaki havanın solunması ile hastalığın bulaştığı bilinmelidir. En bulaştırıcı olan hastalar tedavi görmemiş, çevrelerine tüberküloz mikrobu yayan akciğer ve gırtlak tüberkülozlulardır. Nefes vermekle, özellikle de öksürmek, hapşırmak, konuşmak ile mikroplar çevre havaya saçılır. Sağlıklı kişiler bu mikropları nefesleriyle alırlar. Hasta ile yakın ve uzun süreli teması olan kişilere bulaşma riski fazladır. Bunlar; aile bireyleri, aynı evi paylaştığı arkadaşları, işyeri arkadaşları olabilir. Bulaşma için genellikle verem hastası bir kişi ile belirli süre birlikte yaşamak gereklidir. Alınan basiller kişiyi hastalandırmaksızın vücutta saklı kalır ve vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşturur. Hastalık gelişme riskinin en yüksek olduğu dönem ilk iki yıldır. İlk iki yılda %5, sonrasında %5 olmak üzere, yaşam boyu hastalık gelişme riski %10'dur. Tedavi başlandıktan sonra bulaşma hızla sona erer.

 

Tüberküloz enfeksiyonu riskini artıran durumlar şunlardır: Yüksek tüberkülozun sık görüldüğü bir yerde yaşamak, mikrobuyla karşılaşma olasılığının yüksek olması, karşılaşma süresinin uzun olması, kişilerin duyarlılığını artıran özel durumları ve TB hastası ile yakın temas öyküsünün olmasıdır. Tüberküloz enfeksiyonu riskini artıran durumlar şunlardır: Mikropla karşılaşmanın yeni olması, vücut ağırlığının ideal vücut ağırlığından düşük olması, mikropla karşılaşan kişinin 0-5 yaşta ya da çok ileri yaşta olması, sigara kullanımı, uyuşturucu kullanımı, uzun süre kortizon kullanımı, bağışıklığı baskılayan tedaviler,  yetersiz tedavi almış kişide verem sekel lezyonunun varlığı, bağışıklık sistemini baskılayan herhangi bir durumun (şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, kanser gibi) varlığıdır.

 

Tüberküloz hastalığı genellikle sessiz bir başlangıç gösterir. Yakınmaları ve hastalığın ciddiyeti, çok hafifle hayatı tehdit eden tablo arasında değişebilir. Solunum Sistemi Bulguları; öksürük, balgam çıkarma, balgamda kan görülmesi, göğüs ağrısı, sırt-yan ağrısı, nefes darlığı ve ses kısıklığıdır. Sistemik Bulgular; ateş, gece terlemesi, halsizlik, çabuk yorulma, iştahsızlık, kilo kaybı, çocuklarda kilo alamama ve hastalığın olduğu organa özgün bulgulardır. 3 HAFTADAN UZUN SÜREN HER ÖKSÜRÜKTE TÜBERKÜLOZDAN KUŞKULANILMALIDIR.

 

Kuşkulanılan hastalarda, akciğer filmi ve basit bir balgam tetkiki ile tanı koymak olasıdır. Tedavisi olan, düzenli tedavi ile tamamen iyileşme şansı bulunan, düzenli tedavi edilmezse müzminleşip çevresindeki insanlara, özellikle en yakınlarına hastalık bulaştırma riski taşıyan bu hastalık hakkında bilgi sahibi olmak ve gerekli önlemleri almak toplum sağlığı açısından çok önemlidir.