Ana Sayfa / Haber / PAÜ’ YE YENİ BİR ÜNİTE DAHA “AKUPUNKTUR ÜNİTESİ”  AÇILDI

PAÜ’ YE YENİ BİR ÜNİTE DAHA “AKUPUNKTUR ÜNİTESİ”  AÇILDI

PAÜ’ YE YENİ BİR ÜNİTE DAHA “AKUPUNKTUR ÜNİTESİ”  AÇILDI

Pamukkale Üniversitesi Hastanelerinde akupunktur ünitesi açılarak hastalarımıza hizmet vermeye başladı.

Akupunktur, yüzyıllardır Çin’de uygulanan, vücutta ve kulakta tanımlanmış noktalara iğne batırarak yapılan bir tedavidir. Tedavide temel amaç regülasyon sağlamak yani vücut sistemlerinin kendi iyileşme mekanizmalarını uyandırarak hastalıkların tedavisini sağlamaktır. Bugünün dünyasında sadece Çin ve Uzak Doğu ülkelerinde değil Almanya, Avusturya, Fransa gibi pek çok Avrupa ülkelerinde de uygulanmakta ve geliştirilmesi için modern tıbbın yöntemleri ile etkinliğine ait kanıt toplanmaya devam edilmektedir. Bilimsel platfomlarda yapılan araştırmalarda akupunktur ile ilgili bugün itibarıyla 16000’e yakın bilimsel yayın bulunmaktadır. Kanıta dayalı tıp açısından bakıldığında bir çok hastalıkta etkinliği kanıtlanmış ve kas iskelet sistemi hastalıkları tedavisinde tedavi rehberlerine önerilen tedavi olarak girmiştir.

Ünite hakkında bilgi veren FTR Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Şahin “Akupunktur tedavisi ile ağrı azaltılır, kas tonusu, kan dolaşımı düzenlenir, bağışıklık sistemi desteklenir. Özellikle ağrılı ve disfonksiyonel hastalıklarda etkili olduğu izlenmektedir. Bu hastalıklar; migren ve diğer baş ağrıları, dolaşım bozuklukları, tüm kas iskelet sistemi ağrılı durumları (bel, sırt, boyun, omuz, dirsek, diz gibi), ağrılı adet durumları, kas spazmları, fibromiyalji sendromu, uyku bozuklukları, depresyon/anksiyete durumları, iç organların disfonksiyonel hastalıkları (irritabl barsak sendromu gibi), sinir sıkışması hastalıkları (karpal tünel sendromu gibi) ilk akla gelenlerdir.  Bunların yanında kilo verme ve sigara alışkanlığından kurtulma amacıyla da kullanılabilen bir tedavidir. “dedi.

Prof. Dr. Şahin sözlerine şöyle devam etti “ Ancak akupunktur organ yetmezlikleri (karaciğer, böbrek, kalp yetmezliği gibi), ağır psikotik hastalıklarda, doğumsal/genetik bozukluklarda, kanser tedavisinde, cerrahi girişim gereken hastalıklarda (akut apandisit gibi) etkili bir yöntem değildir. Ayrıca gebelik ve epilepsi (sara hastalığı) hastalığında da uygulanması uygun değildir.”

Prof. Dr. Şahin;  haftada 1 veya 2 gün olarak başlayan tedavinin genellikle 8 ile 20 seans arasında bitirilebileceğini, uygulamanın farklı uzunluk ve çaptaki steril akupunktur iğneleri ile yapıldığını ve bir seansın yaklaşık 20 dakika sürebileceğini bildirdi.

Akupunktur ülkemizde sadece bu konuda eğitim almış ve Sağlık Bakanlığınca düzenlenen sertifika programını tamamlamış tıp doktorları tarafından uygulanabilir. Her tedavide olduğu gibi öncelikle tanının titizlikle konması şarttır. Gereğinde hastalıkla ilgili branş veya branşlar ile değerlendirmeler yapılmalıdır. 

Akupunktur tedavisinin yalnız veya destek tedavi olarak uygulanabileceğini açıklayan Prof. Dr. Şahin doğru uygulamada yan etkisi yok denecek kadar az olup, düşük komplikasyon riskine sahip güvenli bir tedavi yöntemi olduğunu belirterek çevre illerdeki hastalara da hizmet vermekten mutluluk duyduklarını bildirdi.